Psikiyatr Uz.Dr. Fatma COŞAR

Fatma COŞAR

Psikiyatr Uz.Dr.

Muğla Konacık mah. Oğuzhan sok. No 30/A , Bodrum, Muğla


Anoreksiya Nervoza


08.02.2018


Anoreksiya nervoza, genellikle ergen ve genç erişkin kadınlarda görülen kilo alma korkusu yüzünden bilinçli olarak zayıf kalma çabaları ile giden bir yeme bozukluğudur. Anoreksik bireylerde zayıflığa önüne geçilemez bir istek ve şişmanlığa karşı hastalık derecesine varan bir korku mevcuttur. Ayrıca hastalığa şiddetli açlıktan kaynaklanan tıbbi belirti ve bulgular eşlik etmektedir. 

Anoreksiya nervozanın en çok 15-24 yaşlarındaki kızlarda görüldüğü bildirilmiş olup erkek hastalara da rastlanmaktadır. Sanayileşme, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, kent yaşamı, medya etkisi ve kültürler arası etkileşimlerin yaygınlaşması anoreksiya nervoza yaygınlığındaki artışın temeli olarak yorumlanmaktadır.

Anoreksiya nervozanın klinik görünümüne baktığımızda, belirgin kilo kaybıyla birlikte kilo almayla ilgili anlamsız yoğun bir kaygı mevcuttur. Hasta kilosunun çok fazla olduğuyla ilgili değiştirilmesi güç bir inanca sahiptir. Anoreksik hasta, kilo kaybı zaman içerisinde yaşamı tehdit edecek boyutlara ulaşsa dahi kilo alma korkusu nedeniyle tedaviye uyum göstermez, tedavi sürecinde ise kendilerini zayıf bulduklarını, kilo almak istediklerini ancak yemek yeme ile birlikte duydukları bulantı ve huzursuzluk hissi nedeniyle yemek yiyemediklerini belirtirler. Anoreksiyanervozalı olgular düşük kalorili yiyeceklere yönelme, yemek esnasında yiyecekleri çok küçük parçalara ayırma, yediği besinlerin kalorisini hesaplama, başkalarıyla yemek yemekten kaçınma, yiyeceklerinden saklayarak kurtulma gibi gıda ile ilgili aşırı uğraşılar içindedirler. Hastaların yaklaşık yarısı gıda alımını aşırı derecede azaltarak bisiklete binme, yürüme, koşma gibi yoğun egzersiz uygulamaları ile kilolarını kontrol altında tutmaya çalışmaktadırlar. Tıkanırcasına yeme/ çıkartma tipinde olan hastaların ise kısa bir sürede, normal kişinin alabileceği miktarın çok üzerinde olan yeme nöbetleri vardır. Çıkartma ise kendi kendini kusturma, müshil kullanma ve kusturucu ilaçların kullanımıyla gerçekleştirilmektedir. 

Anoreksiya nervoza hastalarında depresyon, anksiyete, obsesif belirtiler, mükemmeliyetçilik, arkadaş tarafından onaylanma ve kabul görme, çevre tarafından beğenilme arzusu sık görülmektedir.

Anoreksik hastalarda psikososyal cinsel gelişim gecikmiştir. Amenore (adet görememe) genellikle eşlik etmektedir, beslenme düzene girdikten sonra bir süre daha devam eder. Anoreksiya nervozada birçok fiziksel ve metabolik değişiklik olmakla birlikte bunlar açlık ve çıkarma davranışlarına bağlı olup genellikle geri dönüşümlü olarak ortaya çıkmaktadır. Tıbbi komplikasyon riski nedeniyle her hasta için ayrıntılı tıbbi inceleme yapılması gerekmektedir.

Anoreksiya nervoza yaşamı tehdit edebilecek derecede ağırlaşabilen bir hastalıktır. Ancak bireyler genellikle tedaviden kaçma eğilimi gösterirler. Kliniğin ağırlaştığı genellikle hasta normal kilosunu %20-25 kaybettikten sonra anlaşılır. Ağır kilo kaybı olmayan hastalar ayaktan tedavi edilebilmektedirler. Ancak yaşamı tehlikeye sokan durumlarda hastaneye yatırılarak tedavi düzenlenmesi uygundur. Tedavide hastanın şişmanlamayacağına inandığı bir beslenme programı düzenlenmeli ve takiplerde hastanın yediği miktardan çok kilo takibi önemlidir. Anoreksiyanervoza tedavisinin olmazsa olmazı psikoterapi ve aile tedavisidir.

Anoreksiya nervoza ruhsal bozukluklar içinde en ölümcülüdür ve genellikle sinsi seyretmektedir. Hastalık yinelemeler gösterebilir ya da başka bir yeme bozukluğuna dönüşebilir. Bu nedenle tanı konulduktan sonra uzun süreli bir psikoterapi süreci planlanmalıdır.