CİSED, Ramazan Ayında Cinsel Yaşama İlişkin Bilgilendirme Yaptı...

08 Mayıs 2019

CİSED GENEL BAŞKANI PSİKOTERAPİST CEM KEÇE: “CİNSELLİĞİN ORUCU DA İFTARI DA VARDIR!”

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, insanların sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama kavuşması için cinsel konularda doğru bilinen yanlışların ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, Ramazan ayının gelişiyle birlikte akıllara takılan “Ramazan’da cinsellik yaşanabilir mi?” sorusuna yanıt verdiler.

CİNSELLİK DE AÇLIK, SUSUZLUK GİBİ KARŞILANMASI GEREKEN DOĞAL BİR İHTİYAÇTIR…

CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe insanın ruh ve beden sağlığının korumasında önemli bir yer tutan cinselliğin de açlık, susuzluk gibi karşılanması gereken doğal bir ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Birçok kişi Ramazan ayında cinselliğin yasak olduğuna dair yanlış inanışlar yüzünden eşleriyle cinsel yaşamlarına bir ay boyunca ara veriyor. Ancak İslam inancına göre Ramazan ayında iftar ile sahur vakitleri arasında eşlerin cinsel ilişkide bulunmaları yasak değildir” dedi. Keçe, oruç tutmanın ruhu ve bedeni terbiye ettiğini ve bu yönüyle daha derin bir anlayış ve yaşayış sunduğunu ifade ederek, “Oruç, kişinin sahip olduğu nimetlerden bir süre ayrı kalmasını gerektiriyor ve hep elinin altında hazır olarak bulduğu şeylerle arasına bir mesafe koyuyor. İftar vakti bu mesafe ortadan kalkıyor ve kişi orucunu tuttuğu her ne varsa, özlediği ve uzak düştüğü lezzetleri yeni bir heyecanla tadıyor ve yeniden keşfediyor. Bu nedenle iftar orucu tutulan cinselliği de güzelleştiriyor ve cinsel mutluluğun gelişimi için yeni bir fırsat sunuyor. Cinsellik ekmek gibi su gibi güzel bir nimet, kadın ve erkeğin birbirlerine ruhlarını ve bedenlerini armağan ettikleri eşsiz bir sofra… Bu sofradaki lezzetleri derinleştirmek, o sofraya oturmanın keyfini yine, yeniden yaşamak her insanın hakkı” dedi.

CİNSELLİĞİN ORUCU DA İFTARI DA VARDIR…

Keçe, “Ramazan’da cinselliği yasaklamak, çiftleri birbirlerinden soğutup uzaklaştırabiliyor. Cinselliğin ruhsal ve duygusal boyutlarının ihmal edilmesine yol açabiliyor. Oysa cinselliğin orucu da iftarı da vardır… Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması beklenen Ramazan ayında oruç tutulduğu süre boyunca cinsellikten uzak durarak iftardan sonra cinselliğin normal bir şekilde yaşanmasında hiçbir sakınca yoktur. Ancak iftardan hemen sonra çok tok durumdayken cinsel ilişkiye girmek sağlık açısından sakıncalı olabileceği için en az birkaç saat beklenmesi daha doğru olur. Kişi iftarını yaptıktan sonra cinsel istekte artış görülebiliyor. Bu durum yalnızca cinsel ilişki için değil, mastürbasyon için de geçerli” dedi.

RAMAZAN’DA CİNSEL SORUNLARDA ARTIŞ GÖZLEMLENEBİLİYOR…

Keçe, Ramazan ayında cinselliği ve cinsellikle ilgili düşünceleri bastırmaya çalışmanın kişinin daha fazla cinsellik düşünmesine ve bununla ilgili sıkıntılar ve huzursuzluk yaşamasına neden olabileceğini belirtti ve “Ramazan ayında erken boşalma veya sertleşme sorunu, cinsel isteksizlik veya orgazm sorunları gibi cinsel sorunlarda bir artış gözlemleniyor. Bunun temelinde gün boyu açlık ve susuzluğun getirdiği strese bağlı nedenlerin yanı sıra Ramazan ayında cinselliğin çok yanlış bir şekilde bir suç ya da çok kötü bir eylemmiş gibi algılanması, aşırı yemek yiyerek tok karnına cinsel ilişkiye girme, hazımsızlık ve soğuk yiyeceklerin cinsel enerjide dengesizliğe yol açması, iftar ve sahur arasında kalan zamanın kısa oluşunun yarattığı baskı gibi faktörler rol alabiliyor” dedi.