Evli Bakireler

Evli Bakireler


28.10.2016


Türkiye gibi cinselliğin baskı altında tutulduğu ülkelerde kadınların cinselliği kabus gibi algılamalarına yol açan, seksi adeta zehir eden, çiftlerin evlilik ve cinsel yaşamlarını çıkmaza sokan vajinismus, CİSED (Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği)’nin araştırmalarına göre ülkemizde kadınlarda en sık görülen cinsel işlev problemlerinden birisidir.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre vajinismus, kadının olmasını arzu ettiği halde; penis, parmak veya başka bir objenin vajinal girişini sağlamak konusunda sıkıntı yaşaması, genellikle eşlik eden kaçınma, kas kasılmaları ve ağrı beklentisi korkusu ya da deneyimi olması şeklinde tanımlanmaktadır. Kasılmalar, cinsel birleşme dışında jinekolojik muayene esnasında da ortaya çıkabilir. Öte yandan vajinismus; fiziksel bir engel olmamasına rağmen kadının korku, kaygı ve endişelerinden dolayı cinsel ilişkiye izin vermemesi, verememesi olarak da ifade edilebilinir. Eğer kişinin cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri varsa, cinsel ilişkiden haz alması da zordur. Bütün cinsel işlev bozukluklarının temelinde cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler yattığı gibi yaklaşık her 10 kadından birinde görülen vajinusmusta da en sık sebep psikolojik kaygılardır. Vajinismus’un esas nedeni psikolojiktir ve oluş nedenleri kişilere göre farklılık gösterir. Değişmeyen ise kaçınma ve erteleme problemi olduğu gerçeğidir. Sıklıkla görülen bir başka durum ise çiftlerin bazen bu olumsuzluğu sorun olarak kabul etmek istememeleri ve durumu kabullenip  doktora başvurmaktan kaçınmalarıdır. İlk girişimdeki başarısızlıktan sonra her iki eş de genellikle sorunun geçici olduğunu ve çözüleceğini düşünür. Daha sonraki girişimlerde de ilişki gerçekleşmeyince kadında sıkıntı, gerginlik, kadınlığında eksiklik olduğu düşüncesi ortaya çıkmaya başlar. Erkek ise eşi tarafından istenmediği, reddedildiği duygularına kapılmaya başlar. Kadındaki istem dışı bu tepkiler, erkek tarafından, naz, kapris olarak algılanabilir ve “Herkes nasıl yapıyor? Sen elimde değil diyerek yalan söylüyorsun” diyerek, eşlerinin bu güçlüklerine yardım etmek bir yana tam tersi eleştirerek ve suçlayarak, onların korkularını daha da artırabilirler. Bu nedenle bizim önerimiz en azından 1 hafta kadar beklenip, sorun kendi başına çözülmezse profesyonel yardım alınması şeklindedir.

Bilinmelidir ki vajinismus bir hastalık değil, %100 tedavi edilebilir ailesel bir problemdir; yani kadının ve erkeğin ortak  problemidir. Bu nedenle hiç bir taraf diğerini suçlamamalı, aksine birbirlerine karşı anlayışlı olmalıdır. Bilinç altındaki gereksiz korkuları yenmek için kadının ve erkeğin rahatlatılarak gevşetilmesi, heyecan ve korkularını yatıştıracak ruhsal bir ortam oluşturulması için de uygun psikolojik destek sağlanması gerekmektedir. Vajinismusda çift, fiziksel, duygusal ve zihinsel bir tedaviye gereksinim duyar. Günümüzde  tedavide uygulanan  ilk seçenek, vajinismusa özgü cinsel terapidir. Çünkü vajinismus, cinsel organ hastalığı değildir ve unutmamak gerekir ki zihin mükemmel bir şifa kaynağıdır.

Sonuç olarak cinsel terapi; sorunun, bilişsel, davranışçı, dinamik ve/veya varoluşsal hangi model yada modellere girdiğinin tespiti ve o modellere dönük çifte özgü bütüncül  bir yaklaşım ile tedavi  edilmesidir. Tedavi süreci ise haftada 1 veya 2 seans olmak üzere toplam 8-10 seansdan oluşmaktadır. Ayrıca vajinismus tedavisi için yaz aylarının en ideal aylar olduğunu da vurgulamak isterim çünkü cinsellik için güneş ışığının önemli olması sebebiyle yazın gelmesiyle birlikte cinsel istekte artış olabilir. Yaz aylarında insanların kafaları biraz daha rahattır ve çoğunlukla izne çıkma imkanları vardır. Özellikle de vajinismuslu çiftler, izin dönemlerini tedavi için değerlendirebilirler ve böylece tatilden sonra evlilik ve cinsel hayatlarına yepyeni bir başlangıç yapmış olarak dönebilirler.