Derin Psikoloji - Oedipus Kompleksi


Oedipus kompleksi Sophokles'in meşhur Oedipus Tragedyası"ndaki, annesiyle evlenen Oedipus'un dramında olduğu gibi, adını eski mitolojik öykülerden alır. Freud'a göre 4-5 yaş arasındaki erkek çocuklarda babayı kendine rakip olarak görme ve annenin gözdesi olma şeklindeki davranış tarzını belirtmek için kullanılmıştır.

DERİN PSİKOLOJİ - OEDİPUS KOMPLEKSİ

Mitolojiye göre, Antik Yunan"da Thebai şehrinin kralı Laios'un çocuğu olmaz ve Apollon'a derdini anlatır ve yardım ister. Apollon "bir oğlun olacak, ama bu çocuk ileride seni öldürecek, kraliçe yani annesi ile evlenecek ve daha sonra herkes mutsuz olacak" der. Laios Apollon"u dinler ve çocuk isteğinde ısrarlı olmaz. Ama kehanet gerçekleşir ve bir süre sonra kraliçe hamile kalır ve bir erkek çocuk dünyaya getirir. Laios herkesin mutluluğu için bu çocuğu öldürtmek için emir verir. Araya Kraliçe Lokaste girer ve celladı, bebeği öldürmemesi, uzak ve tenha bir yere bırakarak ölüme terk etmesine razı eder. Cellat bebeği ayağından ağaca asar ve ölüme terk eder. Yoldan geçen ve başka bir şehrin kralının emrinde olan çobanlar çocuğu kurtarırlar. Bebeği Korinthos Kralı Polybos"a getirirler. Bu şehrin kraliçesi de çocuğu olmadığından bu bebeği çok sever ve evlatlık alıp, büyütmeye karar verir. Asılı kaldığı ipin etkisi ile ayağı şişip incinen bebeğe ayağı şiş anlamına gelen Oedipus adı konulur. Oedipus büyüyünce, hakikati öğrenebilmek için kahinlerin memleketi Delphoi"ye gitmeye karar verir ve kralın gerçek evladı olmadığını öğrenir. Gerçek ailesinin kim olduğu öğrenmek için Apollon'a gider. Apollon Oedipus"a kehaneti anlatır. Babasını öldürmek istemediği için uzaklara kaçan Oedipus, yolculuğu sırasında çıkan bir çatışmada bilmeden öz babası olan Laisos'u öldürür. Oedipus"un doğduğu kente yola düşer. Gelip geçene bilmece sorarak, doğru yanıtı veremeyenleri öldüren bir mitolojik yaratık olan Sphinx ile karşılaşır. Sphinx tarafından bilmece Oedipus"a da sorulur:"Sabahları dört ayağı, öğlen iki ayağı ve akşamları üç ayağı ile yürüyen nedir?" Oedipus hemen yanıtlar:"Sabahları yani hayatın ilk dönemlerinde el ve ayakları üzerinde emekleyen, hayatının öğle vaktinde yani büyüyünce iki ayağı üzerinde yürüyen ve hayatının akşam vaktinde yaşlılığında ayaklarına ek olarak bastonu bir ayak gibi kullanan varlık insandır" der. Bu yanıt karşısında Sphinx kenti affeder ve kendisini uçurumdan atarak intihar eder. Bu olay halk tarafından çok büyük bir sevinçle kutlanır ve kral ilan edilir. Gerçek annesi olduğunu bilmeyerek eski kralın dul karısı yani annesiyle evlenir ve dört çocukları olur. Bu duruma çok öfkelenen Tanrılar, kent üzerine kuraklık, kıtlık ve sefalete neden olan felaketler yağdırırlar. Bu felaketlerin nedenini öğrenmek için bir büyücüye danışan Oedipus, büyük bir keder içinde kehaneti öğrenir. Annesi Lokaste kendini öldürür, Oedipus da, annesinin iğnesi ile gözlerini kör eder. Gerçeği öğrenen kızgın kent halkı felaketin sorumlusu olarak Oedipus"u aşağılar ve kentten kovarlar. Krallığı elinden alınan ve gözden düşen Oedipus'a kızı Antigone hariç diğer çocukları yüz çevirir. Dilenci olarak hayatını sürdüren Oedipus ve kızı Antigone gibi, Oedipus'un diğer çocukları da felaketler içinde sefil bir şekilde ölürler. "Eden bulur" sözünü doğrulayan bu acıklı mitolojik hikaye zamanla, sevgi ve birliğinin, ebeveyn-çocuk bağlılığının bir simgesi olur.

Çocukların en temel ilişkisi olan anneye ve babaya bağlılıkları, "maneviyat" diyebileceğimiz şeyin kaynaklarını göstermektedir. Gelişimsel açıdan bakarsak, her çocuk için annesi Tanrıça, babası Tanrıdır. Anne ve baba, çocukların yaşayan gerçek ölümlü annesi veya babası değildirler. Gerçek anne ve baba çoğu zaman çocukların bağlılık, yetkinlik ya da ebedi aşk ve şefkat ihtiyaçlarını karşılayamaz. Anne ve baba, daha çok "yüce anne ve baba"dır. Bir çok halkın ve kültürün mitlerinde, söylencelerinde değişik biçimlerde ortaya çıkan "Tanrı veya Tanrıça"dır. İnsan hayatında, kişilik temelin atıldığı ve kişinin tüm hayatı süresince kavgacı veya anlayışlı, mutlu veya mutsuz, atılgan veya pısırık, başarılı veya zavallı, ilkel veya olgun olacağını belirleyen 3-7 yaş arasındaki Oedipus kompleksinin çözümlenmesiyle birlikte, çocuklarda kutsal anne ve babaya ait manevi duygu, öz anne ve babaya dönmeye başlar ve bu konu bir yük olmaktan çıkar. Anne ve babayı oldukları gibi görmeye başlarlar.

Erkek çocukların annelerine, kız çocukların babalarına karşı duymakta olduğu aşk nedeniyle babanın veya annenin kendilerini cezalandırıp kısırlaştıracağı korkusu içinde bulunulan döneme "Oedipal Devre" denir. Bu devre karmaşık aile ilişkilerinde küçük farklılıklar gösterse de genel olarak çocuklar karşı cinsten ebeveyne cinsel istek ve arzu duyarlar, aynı cinsten ebeveyni de rakip olarak görürler. Çocuklar kişisel varlıkları için gerekli olan anne veya baba objeleri ile kendilerini özdeşleştirirler. Var olan çelişkiyi yenmek, arzu ve tehdit arasındaki karışıklığı çözmede hem erkekler hem de kızlar; özdeşim, yüceltme, yer değiştirme, bastırma, yansıtma, karşıt tepki oluşturma, bağımlılık ve saplanma gibi savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu sayede suçluluktan kurtulurlar ve zamanla aile üyelerinin rollerini daha açık bir şekilde kavramaya başlarlar. Ve zamanla çocukların ebeveynlerine karşı duydukları bilinçsiz yakınlık ve aynı cinsten ebeveyni kıskanma ve bununla ilgili ruhsal bozuklukları içeren kompleks çözülür.