Narsisistik Kişilik Bozukluğu erkeklerde çok ciddi cinsel sorunlara yol açabiliyor

22 Ekim 2009

  • Narsisizm nedir?
  • Narsistler genellikle gerçekten veya yürekten sevemezler
  • Narsisistik Kişilik Bozukluğu erkeklerde çok ciddi cinsel sorunlara yol açabiliyor
  • Cinsellik ruhun ve bedenin paylaşılmasıdır
  • Anne-baba olmak sorumluluk ister
  • CİSED'in Türk kamuoyuna deklarasyonu

Nergis çiçeğine adını veren Narkissos’un mitolojik hikâyesinden adını alan Narsisizm, halk arasında “kendini beğenmişlik, insanlara yüksekten bakma, kendini sevme ve kendine âşık olma” olarak bilinir. Oysaki aslında “Narsisistik Kişilik Bozukluğu (NKB)” kendini sevmekten değil, özde kendini sevmemekten, kendini beğenmişlikten değil özde kendini değersiz hissetmekten veya kendine aşık olmaktan değil özde kendinden nefret etmeden kaynaklanabilen psikolojik bir bozukluktur. Daha çok erkeklerde görülen bu bozukluk, erkeğin cinsel yaşamında da sorunlara yol açabilmektedir. Açıklamalarıyla ve anket çalışmalarıyla ülkemizde gündem yaratan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) narsisistik kişilik yapısının neden olabileceği cinsel sorunlar konusunda çok çarpıcı bir basın açıklaması yaptı.

Narsisizm nedir?

Toplumda kendini aşırı derecede sevme ve beğenme olarak bilinen narsisizmin, aslında kişinin çocuklukta anne ve babasından alamadığı sevgi ve ilgiyi başkalarından alabilmek için sürekli bir değerli olma, beğenilme, ilgi görme çabası içinde olması olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkanı Cem Keçe; “Narsisistik Kişilik Bozukluğu olan kişiler, başkalarının düşünce ve isteklerine gerekli ilgiyi gösteremezler, onlar için her zaman kendileri önemlidir. Plan ve hedeflerine ulaşamadıklarında ya da bekledikleri ilgiyi göremediklerinde yıkıma uğrayabilirler. Üstünlük duygusu, beğenilme gereksinimi, hayranlık beklentisi ve empati yapamama Narsisistik Kişilik Bozukluğu’nun temel özelliklerindendir.’’ dedi.

Narsistler genellikle gerçekten veya yürekten sevemezler

Narsistlerin genellikle insanların takdirini, onayını, sevgisini, beğenisini ve hayranlığını kazanmanın peşinde koştuğunu ifade eden CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak; “Narsistlerin duygusal yaşamları sığdır, duygusal derinlikten yoksundurlar. Yani gerçekten, yürekten ve derinden sevemezler ya da üzüntü duyamazlar. Dışarıdan soğuk, mesafeli, kibirli, kendini beğenmiş ve çekici görünen narsist kişinin bu görüntüsünün altında, aslında incinmeye karşı aşırı derecede duyarlı, kırılgan, kendine güveninde ve kendine verdiği değerde eksiklikler bulunan bir yapı vardır.’’ dedi.

Narsisistik Kişilik Bozukluğu erkeklerde çok ciddi cinsel sorunlara yol açabiliyor

Narisistik Kişilik Bozukluğu tanısı alan kişilerin %80’inin erkek olduğunu ifade eden CİSED Genel Başkanı Cem Keçe; “Narsist kişiler genellikle tedaviye derin bir boşluk duygusu, can sıkıntısı, iç daralması, hayattan keyif alamama, anlamsızlık ve umutsuzluk şikâyetleriyle başvururlar. Erken boşalma, sertleşme sorunları, eşcinsel yönelim, sık mastürbasyon yapma, hiperseksüalite veya sapkın cinsel fanteziler narsist kişilerde en sık görülen cinsel sorunlardır.” dedi.

Cinsellik ruhun ve bedenin paylaşılmasıdır

Narsist kişinin cinselliği hazzın paylaşılması, sevginin ifadesi ya da partneriyle ruhunun ve bedeninin bütünleşmesi olarak yaşayamayacağını söyleyen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak;“Cinsellik ruhun ve bedenin paylaşılmasıdır, ancak narsist bir kişi için cinsellik bir savaştır, bir mücadeledir. Çocukluğundan itibaren içinde var olan boşluğu cinsellikle doldurmaya çalışabilir ve cinselliği yaşadığı partnerini kendisinin ihtiyaçlarını karşılamakla sorumlu biri olarak görür. Partnerinin duyguları, düşünceleri, istekleri onun için önemli değildir. Narsist kişiler ilişkinin başlarında cinsel arzusu yüksek, hiperseksüel kişiler olarak görülebilirler, ancak ilişkileri ilerledikçe bu ilgileri azalır ve cinsel sorunlar ortaya çıkabilir. Mastürbasyon ve fanteziler onların cinselliğinde önemli bir yer tutar.’’ dedi.

Anne-baba olmak sorumluluk ister

Belli düzeyde narsisizmin her insanın içinde bulunduğunu ve kendini beğenmenin ve değerli bulmanın kişinin iş ve sosyal başarısı için bir güdüleyici olduğunu söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psk. Dnş. Fatoş Ayrık; “Ancak kendini beğenme ve değerli bulma belli bir düzeyin üzerinde ise ve aslında temelinde kişi değersizliğiyle yüzleşmekten kaçıyorsa, o zaman sorun var demektir. İnsanın kişiliğinin temeli 0-3 yaş döneminde atılır. Çocuk 3 yaşına kadar ne yaşıyorsa, anneden ve babadan neler öğreniyorsa, annenin ve babanın davranışlarından nasıl etkileniyorsa hayatının geri kalanını da bu öğrendikleri üzerine inşa eder. Çocuğun anne-baba ilgisinden yoksun olması kadar ihtiyaçlarının fazlaca doyurulması da ileride narsisistik bir yapı geliştirmesine neden olabilir.” dedi.

CİSED'in Türk kamuoyuna deklarasyonu

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği olarak anne-baba eğitimlerini çok önemsediklerini belirten CİSED Genel Sekreteri Psk. Dnş. Fatoş Ayrık; “Anne-baba olmak ve bir insanı yetiştirmek kolay bir sorumluluk değildir. Bu sorumluluğun en iyi şekilde yerine getirilebilmesi anne-baba olmayı düşünen çiftlerin de bir eğitimden geçirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Böylece ruhen daha sağlıklı nesiller yetişeceğine inanıyoruz. Çünkü CİSED olarak daha önce Türk kamuoyuna ilan ettiğimiz aşağıdaki deklarasyonun arkasındayız ve takipçisiyiz.” dedi.

CİSED'in Türk kamuoyuna deklarasyonu

1-Anaokulundan başlayarak Cinsel Eğitim yasal olarak şart olmalıdır.

2-Ergenlik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri yasal olarak şart olmalıdır.

3-Evlilik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri yasal olarak şart olmalıdır.

4-Evlilik Öncesi Anne, Baba ve Eş Eğitimleri yasal olarak şart olmalıdır.

5-Cinsel sağlık bilimine üniversitelerimizde Seksoloji A.B.D.adı altında ayrı bir bilim dalı olarak yer verilmelidir.

6-Cinsel sağlık bilimi için “multidisipliner bir yaklaşım” şart olmalıdır.