CÝSED: "Susmak ve Tepkisiz Kalmak Saðlýk Çalýþanlarýna Yönelik Þiddeti Onaylamaktýr!"

17 Ekim 2019

CÝSED GENEL BAÞKANI PSÝKOTERAPÝST CEM KEÇE: “SAÐLIK GÖREVLÝLERÝ KELLE KOLTUKTA ÇALIÞMAK ZORUNDA DEÐÝL!”

Ýzmir Katip Çelebi Üniversitesi Eðitim ve Araþtýrma Hastanesinde fizik tedavi biriminde görevli asistan doktor Kadir Songür’ün, hastasý B.K. tarafýndan jiletli saldýrýya uðramasý üzerine tekrar gündeme gelen saðlýk çalýþanlarýna þiddetin önlenmesi konusunda Cinsel Saðlýk Enstitüsü Derneði (CÝSED)’ndenönemli bir açýklama yapýldý.

SAÐLIK GÖREVLÝLERÝ KELLE KOLTUKTA ÇALIÞMAK ZORUNDA DEÐÝL

CÝSED Genel Baþkaný Psikoterapist Cem Keçe, “Saðlýkta þiddet bitmiyor, her geçen gün yeni bir þiddet haberi içimizi acýtýyor. Susmak ve tepkisiz kalma saðlýk çalýþanlarýna yönelik þiddeti onaylamaktýr. Peki bu þiddet neden ortaya çýkýyor? Þiddet kültürünün yaygýnlaþmasý, saðlýk sistemiyle ilgili yapýsal sorunlar, medya ve yönlendiricilerin saðlýk çalýþanlarýyla ilgili olumsuz mesajlarý, meslektaþ ve meslek örgütlerinin yetersiz dayanýþmasý ve kamuoyu oluþturamamasý baþlýca nedenler arasýnda yer alýyor. Saðlýkta alt yapý ve donaným eksiklikleri, personel yetersizliði veya kötü iþletmecilikten kaynaklanan beklemeler devam ettikçe, uzayan kuyruklar, geciken randevular, boþ yatak bulunamamasý gibi sorunla çözüm bulunamadýðýnda, iltimas ve adam kayýrmacýlýk devam ettiðinde, saðlýk personelin iletiþim konusundaki yetersizliðine çözüm bulunamadýkça ve performans sistemi devam ettikçe saðlýkta þiddet de devam edecektir. Her meslekte olabilecek bazý kötü örneklerden yola çýkýlarak, tüm hekimlerin ‘gözü paradan baþka bir þey görmeyen’ tipler þeklinde lanse edilmesi, yöneticilerin, yazarlarýn, çizerlerin, kamuoyunda etkili ve yetkili kiþilerin, hekimleri rencide edici, küçük düþürücü söylemleri þiddetin de devamýný saðlayacaktýr. Ancak insanlarýn iyiliði için gece gündüz hizmet veren saðlýk görevlileri kelle koltukta çalýþmak zorunda deðildir” dedi.

ÞÝDDET NEDEN ORTAYA ÇIKIYOR?

Keçe, insan doðasýnda “þiddet uygulama” eðilimi ve enerjisi olduðunun altýný çizerek “Bu enerji yararlý alanlara ve faaliyetlere kanalize edilemediðinde, çocukluktan itibaren sorunlar þiddet kullanýlarak çözülmeye baþlar. Çocuklar ve gençler televizyonda her gün onlarca þiddet sahnesi seyrediyor. Bu programlar, toplumsal ahlaka gücü kutsayan ‘güçlü olanýn haklý olduðu’ fikrini aþýlýyor. Genel olarak sorunlarý çözmek için konuþma, dinleme ve empati kurma alýþkanlýðýmýz olmadýðý ve olumsuz duygularý yönetmeyi bilmediðimiz için baþvurulan en kolay yol þiddet kullanýmý oluyor. Öte yandan genel olarak, þiddet, 15-45 yaþ arasý insanlar için dünya çapýnda önde gelen ölüm nedenleri arasýnda yer alýyor. Söz konusu yaralama olayýndaki fail gibi ruhsal sorunlarý olan kiþilerin gerek aileler gerekse kurumlar aracýlýðýyla tedavi ye yönlendirilmesi büyük önem taþýyor” dedi.

ÞÝDDET TEÞVÝK EDÝLMEMELÝ, ÖNLENMELÝDÝR

Ýçinde yaþadýðýmýz toplumda þiddetin her türlüsüne prim vermeyen bir ahlaki ve hukuki sistemin benimsenmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasý gerektiðini vurgulayan Keçe, “Þiddet önlenebilir. Bu kiþisel bir düþünce deðil, kanýtlara dayalý bir ifadedir, çünkü bireysel ve topluluk çabalarýndan ulusal politika ve yasama giriþimlerine kadar dünya genelinde þiddeti önlemede baþarý örnekleri bulunmaktadýr. Öncelikle medya þiddeti teþvik eden yayýnlardan vazgeçmelidir. Sevgi, barýþ, uzlaþmacý kültür ile kavga etmeden tartýþma alýþkanlýðý genç nesillere kazandýrýlmalýdýr. Saðlýk kurumlarýnda, þiddetin önlenmesi, personelin korunmasý için gerçekçi, uygulanabilir planlar yapýlmalýdýr. Þiddetin daha sýk rastlandýðý acil servisler gibi birimlerde, fiziksel ortama iliþkin gerekli deðiþiklikler yapýlmalýdýr. Þiddete maruz kalan çalýþanlara, anýnda ve yeterli güvenlik desteði saðlanmalýdýr. Yaþanan þiddet eylemleri, kayýt altýna alýnmalý, hukuka intikal ettirilmelidir. Saldýrganlar gecikmeden adaletin en sert hükmüne çarptýrýlmalýdýr. Hasta ve yakýnlarýyla yoðun temasý olan birimlerde, eðitimli ve deneyimli personel istihdam edilmelidir. Meslek örgütleri, medya ile saðlýklý iletiþim kurarak; olaylar hakkýnda kamuoyuna doðru ve çabuk bilgilendirme yapmalýdýr. Ancak saðlýk alanýnda hizmet verenlerin diðer iþ alanlarýnda çalýþanlara göre 16 kez daha fazla saldýrýya uðradýðý gerçeðini unutmadan, þunu da vurgulamak gerekir ki, sanki, hastalarla hekimler arasýnda bir çatýþma varmýþ havasý da verilmemelidir” dedi.