CÝSED: "Sadakatsizlik ve Aldatma Ayný Þey Deðil!"

10 Temmuz 2019

CÝSED GENEL BAÞKANI PSÝKOTERAPÝST CEM KEÇE: “ALDATMA HIZLA ARTAN VE ACITARAK KANAYAN TOPLUMSAL BÝR YARA!”

Cinsel Saðlýk Enstitüsü Derneði (CÝSED)’nin hem internet üzerinden hem de yüz yüze yapýlan anket çalýþmasýnýn verilerine göre Türkiye’de erkeklerin yaklaþýk yüzde 58’i, kadýnlarýn ise yaklaþýk yüzde 40’ý evlilikleri süresince en az bir kere olmak üzere evlilik dýþý iliþki yaþýyor. Ýstatistikler cinsiyetlere göre aldatma oranlarýnýn her geçen yýl artýþ gösterdiðini ve erkeklerin yaþlarý ilerledikçe kadýnlarýn ise genç yaþlarda aldatma eðilimi gösterdiðini ortaya koyuyor.

ALDATMAYI KADINLAR VE ERKEKLER FARKLI YAÞIYOR

CÝSED Genel Baþkaný Psikoterapist Cem Keçe aldatma rakamlarýnýn aslýnda daha yüksek olduðunu, fakat araþtýrma sonuçlarýna yansýmadýðýný belirterek þöyle söyledi: “Ne yazýk ki toplumumuzda aldatma hýzla kanayan bir yara haline geldi. Sadakatsizliðin ve aldatmanýn baðlýlýk hissetmemek, yalan söylemek, kýyaslama yapmak, sözünü tutmamak, sýrlarý ifþa etmek ve sýr saklamak, bencillik, adaletsizlik, saygýsýzlýk, soðukluk, güvensizlik ve bir baþkasýna daha çok güvenmek, evliliðe, yeni doðacak çocuða, yakýn bir iliþkiye vb. hazýr olmadýðýný söylemek gibi ‘bilinmeyen’ türleri, ‘bilinen’ türlerine yani cinsel, duygusal ve sanal sadakatsizliklere ve aldatmalara zemin hazýrlar. Ayrýca erkeklerin bir kýsmý evlilik dýþý bir partnerle sadece bir kere yaþanýlan cinsel iliþkiyi aldatma olarak görmüyor. Kadýnlarýn bir kýsmý ise cinsellik olmayan bir evlilik dýþý iliþkiyi aldatma olarak kabul etmek istemiyor. Toplumumuzda erkeklerin genelinde aldatma, evlilik ile eþzamanlý sürdürülen bir baþka iliþki olarak algýlanýyor. Sadakatsizliði seks öncesi evrede býrakma eðiliminde olan kadýnlar ise gizli bir yemeði, duygusal yazýþmalarý, öpüþme ve sarýlmalarý aldatma olarak adlandýrmayarak vicdanýný rahatlatmak istiyor.” Toplumun aldatma tanýmýný kendi menfaatleri doðrultusunda çarpýttýðýný vurgulayan Keçe, sadakatsizliði þöyle tanýmladý: “Sadakatsizlik; mevcut eþin veya partnerin bilgisi veya izni veya rýzasý olmadan üçüncü bir kiþi veya kiþilerle bir veya birden fazla yaþanan duygusal ve/veya cinsel iliþkidir, yakýnlaþmadýr, en özel ve en deðerli olmasý gereken ve hayatýn merkezine alýnmasý gereken partnere bu deðerin verilmemesidir.” Keçe, toplumun bazý bahanelere sýðýnarak sadakatsizliði kabul edilebilir göstermeye çalýþtýðýnýn altýný çizdi ve “Her sadakatsizlik birbirinin ayný olmasa da hiçbir bahane sadakatsizliði kabul edilebilir kýlmaz; fakat arkasýndaki motivasyona göre bazýlarý affedilebiliyor,” dedi.

ALDATMA VE SADAKATSÝZLÝK AYNI ÞEY DEÐÝLDÝR

Kadýn-erkek iliþkilerinde “aldatma ve sadakatsizliðin” ayný þey olmadýðýný ifade eden Keçe, “Yargýsýz bir ‘karar’ ve bir ‘seçim’ olan sadakatsizlik, duygusal, biliþsel, fiziksel, sosyal ya da tinsel açýlardan eþi kandýrmaya yönelik eylemlerin ‘gizlice’ ve ‘eþin bilgisi dýþýnda’ sürdürülmesidir, yani partnerin bilmediði sýrlarýn varlýðýný ifade eder. Sadakatsizliðin bir sonucu olan ve yalan rüzgarý olarak bilinen aldatma ise, sadakatsizlik kararý ve seçimi sonucu kaçýnýlmaz olarak ortaya çýkan dürüstlük dýþý eylemlerdir, söylemlerdir ve eþler arasýndaki iliþkiyi ve evliliði tehdit edebilecek nitelikteki ‘sýrlarýn partner tarafýndan öðrenilmesi durumunu’ ifade eder. yani partnerinize yakalanmadýðýnýz sürece ‘sadakatsiz’ olursunuz, yakalandýðýnýzda ‘aldatmýþ’ olursunuz. Sadakatsizlik ‘kiþisel’ ve gayriahlaki bir tutum, bir niyet, aldatma ise ‘iliþkisel’ ve yýkýcý bir sorun, bir sonuç, bir eylemler bütünüdür,” dedi.

ALDATAN ALDANIR

Sadakatsizliðin ve aldatmanýn altýnda yatan nedenler ve bu iki durumun psikolojisinin oldukça karmaþýk olduðunu söyleyen Keçe, “Söz konusu sadakatsizlik ve aldatma olduðunda, herkesin farklý nedenleri ve farklý duygularý vardýr. Ancak þunun altýný çizmek gerekir, sadakatsizlik ve aldatmanýn birçok kabul edilemez nedeni olsa bile gerçek neden karakter zayýflýðýdýr. Dolayýsýyla sadakatsizlik ve aldatma psikolojisi de sadakatsizlik yapan veya aldatan kiþiye göre farklýlýklar gösterir. Ancak, sadakatsizlik ve aldatma psikolojisini genel olarak ele alan araþtýrmalarýn sonuçlarý, sadakatsizliðin ve aldatmanýn benlik kavramýnda yarattýðý tutarsýzlýk yüzünden duygusal olarak rahatsýzlýk veren bir durum olmasý nedeniyle sadakatsizlik yapan ve aldatan kiþinin kendini bu psikolojiden kurtaracak biliþsel hilelere baþvurduðunu ve ‘Aldatan aldanýr!’ sözünü haklý çýkardýðýný ortaya koyar niteliktedir. Bir genelleme olarak ‘erkeksen aldatma, kadýnsan aldanma’ diyoruz,” dedi.

EVLÝLÝKLERÝN YAKLAÞIK YÜZDE 50’Ý ÝFLAS EDÝYOR

Sadakatsizlik ve aldatma yüzünden ülkemizde boþanma oranlarýnýn arttýðýna dikkat çeken Keçe; “CÝSED olarak sadakatsizlik yapan 100 kiþiye sorduk: ‘Yakalandýðýnýzý hiç düþündünüz mü?’ Aldýðýmýz yanýt: ‘Hayýr!’ ‘Partnerinizin sizi sadakatsizlik yapabileceðini hiç düþündünüz mü?’ Aldýðýmýz yanýt: ‘Hayýr!’ Aldatýp yakalanan 100 kiþiye sorduk: ‘Tüm bu yaþadýklarýnýza deðer miydi?’Aldýðýmýz yanýt: ‘Deðmezdi!’ ‘Böyle olacaðýný bilseydiniz aldatýr mýydýnýz?’ Aldýðýmýz yanýt: ‘Hayýr aldatmazdým!’ Buna raðmen Avrupa’da yapýlan evliliklerin yaklaþýk yüzde 50’i iflas ediyor veya batýyor, her geçen gün boþanma oranlarý da artýyor. Buna raðmen insanlarýn yüzde 90’ý hala evlenmek istiyor, evlilik kurumuna yatýrým yapýyor, her þeyi kontrol edebilecekleri ve evlilik öncesi ödüllerinin artarak devam edeceði yanýlsamasýna kapýlýyor ve boþanmayan yüzde 50 içinde olmayý hayal ediyor” dedi.

ALDATMA TEDAVÝ EDÝLEBÝLÝR MÝ?

Psikoterapist Cem Keçe’nin Amerikalý Profesör Dr. Gerald Weeks ile birlikte yazdýðý ve kendi alanýnda satýþ rekorlarý kýran “Sadakatsizlik ve Aldatma” kitabýndaki önerilerle birçok çiftin aldatmayý ve açtýðý derin yaralarý kendi kendine çözebileceðini ifade eden Keçe, bir iliþkide, üçüncü bir kiþinin varlýðýyla yaþanan, çoðu zaman “aþk üçgeni” olarak adlandýrýlan aldatmanýn, yaygýnlýðý ve aile kurumuna etkileri açýsýndan toplumsal bir sorun olduðunun altýný çizdi ve “Aldatma tedavi edilebilir mi?” sorusuna þu yanýtý verdi: “Pek çok çift aldatmayý iliþkinin sonu ya da sonunun baþlangýcý olarak görür. Ancak diðer tarafta da uzun yýllardýr yaptýðýmýz evlilik ve çift terapisi çalýþmalarýnýn ortaya koyduðu þöyle bir gerçek vardýr ki, aldatma nedeniyle terapiye gelen çiftlerin tamamýna yakýný iliþkilerine devam etmek istediklerinden aldatmanýn tedavisi için baþvurmuþlardýr. Ýliþkilerinin girdiði çýkmaz sokaktan çýkýþ yolunu bulmak için yardým isteyen bu çiftler için aldatma sonun baþlangýcý deðil, yeni bir baþlangýcýn baþlangýcý olmaktadýr.”