Çocuklar 'seni leylekler getirdi' yalanına inanmıyor

24 Eylül 2009

Anket çalışmaları ve basın açıklamalarıyla gündem yaratabilen “Sağlıklı Bir Cinsellik ve Mutlu Bir Evlilik İçin” sloganıyla halkımıza yol göstermeye çalışan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED); çocukların eskisi gibi “seni leylekler getirdi” yalanına inanmadığını savundu ve ailelerden cinsel eğitimi çocuklarının anlayabilecekleri seviyede evde vermeye başlamalarının önemine dikkat çekti. İşte cinsel eğitimin önemi konusundaki basın açıklamasından çarpıcı başlıklar:

  • Cinsellikte mahşerin 4 atlısı: ayıp, yasak, günah ve merak duygusu
  • Cinsellik öğrenebilen ve öğretilebilen bir beceridir
  • Cinsel eğitim kısa ve öğretici olmalıdır
  • Cinsel eğitim vermek bir sanattır
  • Cinsel organlar utanılacak ve iğrenç organlar olarak tanıtılmamalı
  • Çocukların cinselliği merak etmeleri çok doğaldır ve içgüdüseldir
  • Cinsel eğitim doğumdan itibaren başlar

Cinsellikte mahşerin 4 atlısı: Ayıp, yasak, günah ve merak duygusu

Cinsellik yaşamımızın en önemli parçalarından biri olduğunu savunan CİSED Genel Başkanı Cem Keçe; “Bu nedenle kişinin cinsellikle ilgili bilgilerini, düşüncelerini, değer yargılarını, tutumlarını ve becerilerini nasıl, hangi şartlarda ve kimlerin etkileriyle öğrenmiş olduğu çok önemlidir. Cinsellikle önemli olan 4 konu vardır. Bunlar; ayıp, yasak, günah ve merak duygusudur. Biz bunlara cinsellikte mahşerin 4 atlısı adını veriyoruz. Mahşerin 4 atlısı, kişinin içinde bulunduğu ailede başlayan ve sosyal çevresiyle devam eden bir ağ tarafından kişi farkına bile varmadan ona öğretilebilir. Kişi ergenlik çağına geldiğinde artık sadece kendi dürtüleriyle değil bu öğrenilmiş toplumsal değer yargılarıyla birlikte ilk cinsel yakınlaşmalarına başlar. Bu açıdan bakıldığında cinsellik herkesin doğduğu andan itibaren yaşamında yer etmeye başladığı için ilk cinsel eğitim ailede yani evde başlamalıdır. Cinsel organların el, kol, bacak, ağız gibi kişiye ait görülmediği, bakılmaması, dokunulmaması gereken yasaklı alanlar olduğu mesajını alan bir çocuk; cinselliğe ilişkin merak duygusuyla ayıp, yasak, günah ve kötü mesajını  öğrenebilir; bedenini keşfetme yerine bedenine yabancılaşabilir ve ileriki cinsel hayatında vajinismus, orgazm olamama, erken boşalma veya sertleşme bozuklukları gibi cinsel sorunlar yaşayabilir. Yaşamın en keyifli yanlarından biri olan cinsellik, bir kaygı ve stres kaynağı haline dönüşebilir.” dedi.

Cinsellik öğrenebilen ve öğretilebilen bir beceridir

Ebeveynlerin çocuklarının yanında birbirlerine sevgilerini göstermelerinin ve ifade etmelerinin önemine dikkat çeken CİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak; Anne ve babalar evde birbirlerine ve çocuklarına sık dokunurlarsa, çocuklarının yanında sarılıp öpüşürlerse, şakalaşırlarsa, birbirlerine sevgilerini gösterebilirlerse, cinselliğin öğrenilebilir bir beceri olduğunu kavrarlarsa, çocuklarına da sağlıklı cinsel eğitim verebilir ve kendi olumlu bakış açılarıyla çocuklarına doğru bir model olabilirler. Bu şekilde cinsellikle ilgili korku ve kaygılar cinsel sorunlar haline gelmeden çözülebilir ve toplumun yüklediği olumsuz cinsel inanışlar çocuk tarafından benimsenmeden aile içinde doğru şekliyle düzeltilebilir.” dedi.

Cinsel eğitim kısa ve öğretici olmalıdır

Cinsel eğitimi kız çocuklarına annelerinin, erkek çocuklarına ise babalarının vermesinin en doğru olan yaklaşım olduğunu ifade eden CİSED Mersin Şubesi Başkanı Psk. Yaşam Y. Çelik; “Çünkü üreme ve cinsellik konusunda bir çocuğa bilgi vermeye en uygun kişiler ebeveynleridir. Aksi halde çocuklar cinselliği merak ettiklerinden dolayı arkadaşlarından ya da televizyondan cinselliği öğrenmeye çalışabilirler. Ebeveynlerin cinselliği çocuklarıyla konuşurken rahat olmaları, kısa ve öğretici bilgiler vermeleri, bilmedikleri sorular karşısında yanıtını araştırmak için zaman istemeleri, boşluk bırakmamaları, tereddüt etmemeleri ve kendilerinden emin olmak çok önemlidir.” dedi.

Cinsel eğitim vermek bir sanattır

Cinsel eğitimde kısa, net ve bilimsel dil kullanılmasının önemine dikkat çeken CİSED Adana Şubesi Başkanı Dr. Taner Canatar; “Ebeveynler için cinsel eğitim vermek bir sanattır. Çocuklara onlar soru sorana kadar cinsel konularda bir şey anlatılmamalıdır. Önemli olan onlara soru sorabilecekleri sevgi dolu bir aile ortama sunabilmektir. Sevginin hissedildiği ve paylaşıldığı aile ortamında çocuklar cinsel içerikli sorular soracaklardır, ebeveynlerde bu sorulara gerçek bilgilerle yanıt vermeli ve gerekirse doğru bilgileri birkaç seferde anlatmaya çalışmalıdırlar. Çünkü 4-5 yaşlarındaki çocuklar ayrıntılı bir açıklama beklemezler, sadece meraklarının giderilmesini isterler.” dedi

Cinsel organlar utanılacak ve iğrenç organlar olarak tanıtılmamalı

Cinsel organların utanılacak ve iğrenç organlar olarak tanıtılmamasının önemine dikkat çeken CİSED Diyarbakır Şubesi Başkanı Psk. Ömer Ekici; “Cinsel organlar doğadaki tüm canlılarda vardır. Ebeveynler utangaç ve içine kapanık, cinselliğe karşı sert ve tutucu bir tavır içindeyse veya cinsellik ile ilgili konuları konuşulamaz, dokunulmaz yani tabu olarak görüyorlarsa, çocukları da da cinselliği, cinsiyeti ve cinsel organlarını utanılacak ve iğrenç organlar olarak tanıyabilirler. Bu da yetişkinlik hayatlarında partnerleriyle aralarında ciddi cinsel ve ilişkisel sorunlara neden olabilir.” dedi.

Çocukların cinselliği merak etmeleri çok doğaldır ve içgüdüseldir

Çocukların ilk yaşlarda vücutları ve karşı cins hakkında merak duygularının yoğun olabileceğine dikkat çeken CİSED Bursa Şubesi Başkanı Uz. Psk. Dan. Şahin Uçar; “Genellikle 3-4 dört yaşlarında çocuklar kendileri, cinsel organlar ve nereden geldikleri hakkındaki soruları korkmadan ve çekinmeden sormaya başlarlar. Bu sorular ebeveynleri tarafından onların merakını giderecek, onları tatmin edecek ve yeterli bilgiyi verecek şekilde doğru olarak yanıtlanmalıdır. Çünkü çocukların cinselliği merak etmeleri çok doğaldır ve içgüdüseldir. Bu nedenle gelişiminin ilk 5 yılı çok önemlidir ve yetişkinlik dönemindeki cinsel ilişkilerin temelini oluşturabilir.” dedi.

Cinsel eğitim doğumdan itibaren başlar

Cinsel eğitimin doğumdan itibaren başladığını savunan CİSED İstanbul Şube Başkanı Dr. Cenk Kiper; “Cinsel eğitim yetişkinlikte de kişinin danışarak, okuyarak, doğru ve güvenilir  kaynaklara ulaşması yoluyla devam etmelidir. Cinsel eğitim için hiç bir yaş geç değildir. CİSED olarak cinsel eğitimin evde başlayarak anaokullarında ve ilköğretimde verilmesinden yanayız. Ayrıca ergenlik öncesi cinsel danışma ve rehberlik hizmetlerinin, evlilik öncesi cinsel danışma ve rehberlik hizmetlerinin ve anne, baba ve eş eğitimlerinin yasal zorunluluk olarak verilmesini istiyoruz.” dedi.