CİSED "Yaz Aşkları Gelip Geçici Bir Heves Mi, Yoksa Kalıcı Olabilir Mi?" Tartışmasına Açıklık Getirdi...

06 Haziran 2018

CİSED GENEL BAŞKANI PSİKOTERAPİST CEM KEÇE: “YAZ MEVSİMİ YENİ ROMANTİK VE CİNSEL DENEYİMLERE AÇILMA KONUSUNDA DAHA ÖZGÜR HİSSETMEYİ SAĞLAR...”

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) evlilik terapistleri, insanların çoğunlukla yazın âşık olmalarının nedenlerini ve özellikle tatilde yaşanan yaz aşklarının geçici bir heves olup olmadığını açıkladı…

AŞK HORMONLARI YAZIN ARTAR…

CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, yazın âşık olmayı kolaylaştıran faktörler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Aşk kapıyı her an çalabilir… Aşkın yaşı olmadığı gibi, mevsimi de olmaz… Ancak yaz aylarında âşık olma ihtimali daha yüksektir. Bunun en önemli ve birincil nedeni hormonlardır. Aşkı tetikleyen çekimin ardında biyolojik süreçler iş başındadır. Beyin ve böbrek üstü bezlerinde üretilen dopamin, testosteron salınımını, testosteron da cinsel isteği artırır. Dopamin, cinsel organlar, ter bezleri ve duyular dahil olmak üzere çeşitli organları etkiler. Güneş ışığı mutluluk hormonları olarak da bilinen dopamin ve serotoninin üretimini arttırır. Yazın daha mutlu, heyecanlı ve enerjik olunmasında dopamin ve serotonin büyük rol oynar. Cinsel davranışlarımız da hormonlardaki değişiklikten etkilenir, yaz aylarında cinsel istek ve aktivitede önemli bir artış olur. Ayrıca yaz mevsimin daha çekici kıyafetleri de cinsel uyarılmayı tetikler. Örneğin, birini kışın kalın giysiler içinde görmeniz ile yazın plajda mayolu görmenizin yaratacağı etki farklı olacaktır.”

YAZ FIRSATLARLA DOLU BİR SOSYAL SEZONDUR…

Yaz mevsiminde romantik karşılaşmaları teşvik eden birçok faktör olduğunu ifade eden Keçe, “Sona eren ya da yavaşlayan okul ve iş programlarının ardından çıkılan uzun tatillerde önceliğin keyif ve eğlenmeye verilmesi ve daha fazla sosyal ortamlarda yeni kişilerle tanışılması yaz aşklarını teşvik eden faktörlerdir. Kışın karlı, puslu, soğuk günlerinde pek çok etkinliğe katılmaz, günün sonunda özlem duyduğumuz rahat ve sıcak evimize koşa koşa gideriz. Dolayısıyla âşık olabileceğimiz kişilerin bulunabileceği ortamlara girme fırsatımız pek olmaz. Ayrıca daha az güneş ışığından dolayı ruhsal enerjimiz de düşük olur, stresli, gergin ve yorgunken âşık olmak zordur.”

YAZ ÖZGÜR BİR MEVSİMDİR…

Keçe, yaz aylarının yılın geri kalanında yaşanan rutin yaşamdan geçici bir kaçış olduğunu söyledi ve ekledi: “Bu da insanların kendilerini yeni yerlere, kişilere ve deneyimlere açmasına fırsat verir. Gerçek hayattan kopmak, yeni romantik ve cinsel deneyimlere açılma konusunda daha özgür hissetmeyi sağlar. İşte bu yüzden yaz aşkı özgürdür ve romantizm için heyecan verici yeni kapılar açar. Yaz mevsimi, romantizm için doğal olarak elverişli bir ortam sağlar. Yazın yeni birileriyle tanışma arzusunu güçlendiren nedenlerden biri, sıcak ve güneşli günlerde daha olumlu, sevgi dolu ve kaygısız olma eğiliminde olmamızdır. Bu ruh hali de potansiyel aşk fırsatlarını çekme ihtimalini arttırır. Romantizm için gün batımını seyrederek yıldızların altındaki bir ateşin yanında geçirilen yaz gecelerinden daha iyi bir zaman yoktur. Yaz mevsiminin deniz, güneş, çiçek kokuları genellikle geçmiş yaz aşklarını ve güzel anıları hatırlatan bir duygu dalgası yaratarak âşık olma potansiyelini yükseltebilir. Çünkü kokular ile duygular arasında sıkı bir bağ vardır. Koku hafızamızda bazı kokular belirli duygularla eşleşir. Bir kokunun bizi geçmişteki bir anımızdaki yer ve zamana götürmesi bu yüzdendir.”

YAZ AŞKINIZIN GEÇİCİ BİR HEVES Mİ, YOKSA UZUN SÜRELİ Mİ OLACAĞINI NASIL ANLARSINIZ?

Keçe, “Tüm güzelliklerine rağmen yaz aşkına kendini kaptırıp yaz sonunda hüsrana uğrayan kişilerin hikayelerini sıkça duyarız. Aslında ortaya çıkışı pek çok geçici koşula bağlı olan yaz aşkları bu koşullar ortadan kalktığında çoğunlukla sona erer. Siz hayatınızın aşkını bulduğunuzu düşünürken yaz aşkınızın son kullanma tarihi tatilin bitişi olabilir. Elbette bu kesin bir genelleme olamaz, yaz aşkınız hayatınızın aşkı olarak bir ömür de sürebilir. Yaz aşkının geçici mi kalıcı mı olduğunun bazı göstergeleri vardır” diyerek yaz aşklarının uzun sürüp sürmeyeceğini anlamaya dair şu ipuçlarını verdi:

  1. “İlişkideki beklentilerinizde gerçekçi ve kendinize karşı dürüst olun. İlişkinizi devam ettirmek ve bir taahhütte bulunmak isteyip istemediğinizi dürüstçe değerlendirin.”
  2. İlişkiniz sadece eğlenmeye odaklıysa yaz aşkı olarak kalacağını düşünebilirsiniz. Öte yandan, eğlencenin yanı sıra birbirinizi tanımak için derin sohbetler ediyorsanız, birlikte anlamlı tartışmalar yapıyorsanız, birbirinizin arkadaşları ya da aileleriyle bir araya gelip benzer ilgi alanlarını paylaşarak zaman geçiriyorsanız, ilişkiniz sadece bir yaz aşkından fazlası olmaya adaydır. Çünkü ciddi ilişkiler çok eğlenceli olmayan konularla da uğraşmayı gerektirir, daha derin konular hakkında konuşmak için karşılıklı istek duyuyorsanız, birlikte bir geleceğiniz olabilir.”
  3. “Yazın tatil ortamında aslında normalde size uygun olmayan birine de âşık olabilirsiniz. Yaz aşkınızın günlük rutininize, yaşam alışkanlıklarınıza ve çevrenize uyan bir kişi olup olmadığını iyice değerlendirin ve 1-2-3 kuralına uyun. (1) Denklik, (2) duygusal çekim ve (3) cinsel çekimdir. Denklik olmayan aşkların bitme oranı yüksektir.”
  4. “Tatil sonunda farklı şehirlere dönmeniz gerekiyorsa yaz aşkınızın sonu çabuk gelebilir. Ayrı şehirlerde yaşıyor olmak da yaz aşklarının uzun ömürlü olmasının önündeki bir engeldir. Çünkü uzak mesafelerde yaşayıp sık bir arada olamamak samimiyet ve bağlılık oluşturmaya engel teşkil eder.”