Yargıtay cinsel mitlere onay vermemelidir.

21 Aralık 2010

Yargıtay’dan cinsel mitlere onay
Yargıtay’ın cinsel mitlere onay verdiğinin altını çizen CİSED Genel Başkanı Cem Keçe; “Cinsel bilgisizlik veya yanlış bilgilenme, hatalı bilişsel şemaların oluşumuna yol açar; bunlar ise aşırı kaygı, suçluluk duyguları, gerçekçi olmayan beklentiler veya başaramama korkusu gibi nedenlerle cinsel sorunların ortaya çıkmasında ve sürmesinde etken olurlar. Yanlış bilgilenmenin en sık karşılaşılan nedeni ise cinsel mitlerdir. Ülkemizde cinsellik halen ciddi bir tabudur ve cinsel eğitim hala verilmemektedir. Bu nedenle gençlerimiz doğruyu ve yanlışı bilememekte, kulaktan dolma yanlış ve yetersiz bilgiler alarak ilk cinsel ilişkiyi ürkütücü bir deneyim gibi algılamaktadırlar. Bu abartılı ve yanlış bilgiler cinsel sorunların nedeni olduğu gibi, çözüme giden yolda da en büyük engellerden birini oluşturmaktadır. Kocanın tamamen kusurlu olduğuna hükmeden Yargıtay, bu kararıyla, cinsel işlev sorunu yaşayan birçok çifte olumsuz örnek olmuştur. Erkeğin cinselliğin yöneticisi olması gerektiği düşüncesi doğru değildir. Verilen bu kararla, Erkek cinselliği hakkında yanlış bilinenlererkeğin de etten kemikten yapıldığı, sadece kadında değil erkekte de cinsellik konusunda kaygı ve korkular olabileceği göz ardı edilmiştir. Erkeklerin her zaman ve her ortamda cinselliğe hazır olduğu cinsel mitine yani hurafesine dayanılarak erkek cinselliğine ağır bir yasal yük daha getirilmiştir. Yani Yargıtay kararında her iki tarafın da cinsel ilişki kurmalarına fiziki ve anatomik engellerinin bulunmaması halinde, cinsel ilişkiyi sağlama görevini, cinsel ilişki de aktif olması gerektiğini iddia ettiği erkeğe ait olduğu belirtmiştir. Erkeğin koşulsuz şartsız eşini cinsel açıdan doyurmak zorunda olduğu, yoksa kadının boşanabileceğini gösteren bu karar cinsel mitlerin mahkeme salonlarında resmi olarak kabul edildiğini göstergesidir.” dedi.
 
“Ağır kusurlu olan” ne kadındır ne de erkek; bir kusur varsa o da cinsel eğitim vermeyenlerdedir
CİSED olarak “huzurlu insan, sağlıklı cinsellik, mutlu bir evlilik ve aile yaşantısı için…” sloganıyla çalıştıklarını belirten CİSED Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Psikolog Serap Güngör: “Evlilikler her geçen gün daha hızlı bir şekilde yıkılıyor. Bundaki en büyük neden, Evlilik Öncesi Anne, Baba ve Eş Eğitimi’nin ve Evlilik Öncesi Cinsel Danışma ve Rehberlik Hizmetleri’nin yasal bir zorunluluk olarak ülkemizde olmamasıdır. Dünyanın en kolay işi kocalık ve karılık ya da annelik ve babalık olmamalıdır. Evlilik iyi günde birlikte mutlu olmak, kötü günde birlikte acı çekmektir. Evliliklerde karşındakini olduğu gibi kabul etmek ve onu değiştirmeye çalışmadan kendi kusurlarına odaklanıp, onları çözmek esastır. Cinsellik iki insan arasında yaşanılması gereken en doğal, en güzel duyguları kaplar. Yargıtay kararlarının aksine, cinselliği sağlıklı ve haz dolu yaşayabilmek için hem erkeğin hem de kadının sağlıklı olması yeterli değildir, aynı zamanda bilgili ve psikolojik açıdan da hazır olmaları gerekir. Evlilik sırasında yaşanan cinsel sorunlar gerçek bir sınavdır. Cinsel sorunlar, kimden kaynaklanıyor olursa olsun tek başına kadının ya da erkeğin sorunu değildir, çiftin ortak sorunudur. Burada önemli olan kişilerin cinselliğe ve evliliğe yükledikleri duygu ve düşünceler ve sorunları ile mücadele şeklidir. Cinsel bilgisizlik, evlilik ve cinselliğe yönelik yanlış inanç ve düşünceler çift ilişkilerindeki büyük engeldir. Cinsel ilişkinin sağlıklı ve mutlu bir şekilde yapılabilmesi için çiftin birlikte sorumluluk alması ve katkı vermesi gerekir. Eşini yalnız bırakmayan, bu sorunu ortak sorunu olarak gören kişiler geleceğe ve evliliğin devamına dair güven verirler. Buradan bir kez daha yetkililere seslenerek “ergenlik ve evlilik öncesi cinsel eğitimin zorunlu olmalıdır” diyoruz.” dedi.