Cinsel Detoks Hayat Kurtarır!

21 Şubat 2017

CİSED GENEL BAŞKANI PSİKOTERAPİST CEM KEÇE: “YATAK ODANIZDAN OLUMSUZ HER ŞEYİ UZAK TUTUN!”

İnsan zihnindeki olumlu ya da olumsuz her düşüncenin cinsel hayatı doğrudan etkilediğini biliyor muydunuz? Aslında cinsel sorunların kökeninde çoğu zaman kişinin olumsuz düşünceleriyatar. Peki, bu olumsuz düşüncelerden kurtulmak için ne yapmalı? Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistlerine göre, olumsuz düşünceleri cinsel hayatın tamamen dışında bırakarak “cinsel detoks” yapmak mümkün...

CİNSEL DETOKS NEDİR?

Vücudun ürettiği ya da dışarıdan aldığı toksinlerin, yani zehirlerin dışarı atılması demek olan detoksa cinsel hayat açısından gerek olduğunu vurgulayan CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe “Tıpkı vücuttaki toksinlerin dışarı atılamamasının zamanla birçok fiziksel soruna yol açması gibi, zihinde biriken toksinler olan olumsuz düşünceler de zamanla birçok ruhsal ve cinsel soruna neden olur. Olumsuz düşünceler girdikleri her yeri kemirip bitiren kurtlar gibidir. Cinsel hayat da olumsuz düşüncelerin doğrudan etkisi altındadır. Bu nedenle de çoğu çiftin yaşadığı cinsel sorunların büyük çoğunluğunun kaynağında olumsuz düşünceler yatar” dedi. Cinsel sorunlardan kurtulmak ve mutlu bir cinsel hayata kavuşmak için “cinsel detoks” yapılması gerektiğini vurgulayan Keçe, “Her olumsuz düşünce bir yerlerde bir şeyleri bozar ve sanılanın aksine olumsuz düşünceler cinsel hayatı da etkiler. Performans kaygısı, partneri tatmin etme zorunluluğu hissetme, kendi bedeniyle barışık olmama, cinselliği pis, günah, ayıp, yasak, suç gibi görme ve cinsel tabuları yıkamama gibi pek çok olumsuz düşüncenin zihinden atılarak etkisiz hale getirilmesi cinsel detokstur” ifadelerine yer verdi.

OLUMSUZ DÜŞÜNCELER VE CİNSELLİK

“Düşünce tıpkı doğurgan bir ana gibidir, duyguları doğurur. Bir düşünceden çok sayıda duygu doğabilir. Doğan duygular gelişerek bedensel tepkilere, sonra da bir sonuç olarak davranışlara, söylemlere ve seçimlere dönüşür. Düşünce tıpkı bir tohuma benzer, ne ekilirse o biçilir, yani bir gül tohumundan çalı büyümeyeceği ya da tam tersine bir çalı tohumundan gül açmayacağı gibi, olumsuz düşüncelerden olumlu duygular ve davranışlar doğmaz; olumlu düşünceler de mutlaka olumlu duygular ve davranışlar ortaya çıkarır. Hangi düşünce tohumunu ekeceğiniz sizin elinizdedir. Düşüncelerini yönetebilen insan, duygularını ve davranışlarını değiştirebilme gücüne sahip olur” diyen Keçe, fizyolojik etkenler dışında, erken boşalma, sertleşme sorunları, cinsel isteksizlik, vajinismus başta olmak üzere tüm cinsel işlev bozukluklarının kökeninde olumsuz düşüncelerin yattığını belirtti ve şunları kaydetti:“Cinsellik hakkındaki olumsuz düşünceler duyguları, duygular bedensel duyumları ve cinsel davranışları etkiler. Burada bilinç çoğu zaman bu sürecin farkında olmaz ve her geçen gün otomatik olarak olumsuz düşüncelerin esiri olur ve kişinin korktuğu başına gelir. Buna ‘kendini gerçekleştiren kehanet’ diyoruz. Örneğin; ‘Kalçamın çok büyük olduğunu düşünürse’, ‘Göğüslerimi sarkık bulursa’, ‘Onu tatmin edemezsem’, ‘Erken boşalırsam’ gibi olumsuz düşünceler de birer kendini gerçekleştiren kehanet haline gelerek cinsel hayatı kabusa çevirir.”

ANI YAŞA

Keçe, geçmişte yaşanan olumsuzluklara saplanan ve gelecek kaygısı yaşayanların temel sorununun, şimdiye odaklanmakta güçlük çekerek anı yaşayamamaları olduğunu söyledi. Oysa cinsellikte sonucun değil anda kalarak ve hissederek sürecin yaşanması gerektiğinin altını çizen Keçe, bedensel duyumlara odaklanarak yaşanan anın hazzını hissedebilmenin önemli olduğuna dikkat çekti. İşte bu tip yaklaşımların da cinsel detoksun temelini oluşturduğunu belirten Keçe, “Her düşünce, sonuca götüren bir araçtır. Işık gök gürültüsünden, düşünce de eylemden önce gelir. Bu nedenle cinselliği zehirleyen ve doğal akışını bozan, performans kaygısı, beğenilme arzusu, ‘süper erkek ve süper kadın olma’ beklentisi, mutlak orgazm ya da aynı anda orgazm olma gibi abartılı beklentiler, cinsel hayattan uzak tutulmalıdır” dedi. Aklımıza gelen, bizi rahatsız eden olumsuz düşünceleri görünmez dikenlere benzeten Keçe, “Bu dikenler cinsel mitlerdir (doğru bilinen yanlışlar), bir yerden değil, binlerce yerden gelip kalbimize batmaktadır. Olumlu düşünceler hayatımızın yakıtıdır. Ancak, olumlu düşüncenin gücünü ve etkisini gösterebilmesi için cinsel detoks yapıp, beynimizdeki engelleri, önyargıları ve sınırları kaldırmak şarttır. İnsan algılarının var olan en üst seviyesi olan ‘sevişmek’, sevginin paylaşılmasıdır, aşk yapmaktır, karşı karşıya değil, yan yana durabilmektir; ‘bir olma’ sanatıdır, iki ayrı vücudun ve ruhun bir olmasıdır. Cinsel detoks, insanın ‘savaşma seviş’ sloganıyla hareket edip hem kendiyle hem de olumsuz düşünceleriyle savaşmak yerine, hayatı ve sunduklarını olduğu gibi koşulsuzca kabul etmesiyle mümkündür,” dedi.

İŞTE CİNSEL DETOKS TAVSİYELERİ

CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, cinsel detoks için oldukça önemli tavsiyelerde de bulundu. Keçe şunları kaydetti:

“- Olumsuz düşünce ve duygulardan mümkün olduğunca uzak durmak ve özellikle cinsellik esnasında bu tip düşüncelere beyni kapatmak gerekir. Bunun için cinsel eğitim kitapları okunabilir, cinsel eğitim videoları izlenebilir.

- Zihniniz bir bahçeye benzer; olumlu düşünceler, olumlu iç konuşmalar, olumlu hayaller ve telkinlerle bu bahçeyi beslerseniz başarı ve mutluluk sizin olacaktır. Endişe, kaygı, ümitsizlik ve korku gibi olumsuzluklarla beslerseniz, bunlar adeta zehirli atıklar gibi sonuç doğuracaktır. Mevlana’nın deyişiyle ‘Sen kötü düşünceyi zehirli tırnak gibi bil. Bu tırnak derinleştikçe canın yüzünü tırmalar.’

- Kişisel gelişim ile stres yönetimini ve öfke kontrolünü başarabilmek gerekir.

- Partner ile samimi, açık ve dürüst bir cinsel iletişim kurabilmek önemlidir.

- Pornografi gibi gerçeklikten uzak bir cinselliği referans almayıp, karşılıklı sınırların belirlendiği gerçekçi cinsel beklentilere sahip olmak doğru bir yaklaşımdır.

- Partnere duygulan saygının ve kalitenin bir gereği olarak öz bakıma özen göstermek olmazsa olmazdır.

- Yatağın dışında da partnerle yeniden sevgili olabilmek ve kaliteli zaman geçirerek, partnerine değerli ve özel olduğunu hissettirebilmek önemlidir. Bu sayede çift olabilme duygusu daha derinden yaşanabilir.

- Nasıl ki düzenli ve yeterli uyku sağlıklı bir beden için önemli ise, düzenli cinsel hayat da sağlıklı ilişkiler için önemli ve gereklidir.

- Cinsellikte süreklilik ve zamandan koparak sevişmek daha doyumlu cinsel hayata sahip olmanın kapısını aralar.

- Sağlıklı bir zihinsel süreç ve bununla paralel giden sağlıklı bir cinsel hayat için size destek olabilecek en yararlı mecra, alanında uzman cinsel terapistlerdir. Bu yüzden gerektiğinde cinsel terapi desteği almaktan çekinmeyin.”